Sonra kafama dank etti, bir kavun gibi. Yanıtları bilmiyordum.
ثم يصعقني كالمطرقةالخشبية
O kişi elinde tahta bir çekiç taşıyan, bir denizci gibi görünüyordu, değil mi?
لكني أعتقد أنها كانت كالبحار يحمل مطرقةخشبية ؟
Evet, senin gibi siyah cüppe giyip, elimde... ...tokmak tutmaya senin kadar meraklı değilimdir... ...ama bende de terlikler ve yulaf ezmesi yemek için kaşık var.
أجل ، قد لا أرتدي رداء أسود فاخر وأحمل مطرقةخشب لكنني أرتدي شباشبي وأحمل ملعقة طعامي
Ne aldı? Kontrplak, çekiç, çivi ve kürek. Sanırım bir çeşit kutu yapmayı planlıyor.
،شرائح خشبية، مطرقة، مسامير، مجرفة .إنّه يصنع صندوقاً من نوعٍ ما
Cep telefonları, bilgisayarları var... ...ama bir kütük, çekiç ve testere verdin mi ellerine hiç?
أعني، بالفعل لديهم هواتف خليوية ،وحواسيب شخصيبة لكن، لتعطيهم لوح من الخشب و مطرقة ومنشار